Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün 24 Kasım 1928'de Millet Mektepleri Başöğretmenliğini kabul buyurduğu ve 1981'den itibaren kutlanmakta olan ve 43. yılını kutladığımız Öğretmenler Gününüzü kutluyorum.
Öğretmenlik, insanlık tarihinin en eski ve en anlamlı mesleğidir. İnsanoğlu, bugünkü birikimini, öğrenmeye olan ihtiyacı ve öğretmeye olan gayreti ile elde etmiştir. İlk insan ve ilk Peygamber olan Hz. Âdem'den Peygamberimiz Hz.Muhammed(s.a.v)'e dek bütün Peygamberlerin başlıca gayesi öğretmekti. İnsanlara yol göstermek, insanları iyiliğe yöneltmek için kendi halkı tarafından taşlanmak da dâhil olmak üzere birçok zorluğa göğüs geren ve ömrünü öğretmeye adayan, bugün de ondan çok şey öğrendiğimiz Hz. Muhammed(s.a.v) bizlere öğretmenliğin en güzel örneklerindendir.
Yurdumuzun dört bir yanında başlayan işgal girişimlerine karşı bağımsızlık ateşini yeniden yakarak Türk milletine yol gösteren, yaptığı inkılaplarla yeni Türk devletini kuran Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk bize öğretmenliğin en etkili örneklerindendir.
Öğretmenlik yalnızca bir meslek değil, aynı zamanda bir kimliktir. Ömür boyunca taşınması ve korunması gereken bir kimlik. Kimi zaman da ömür pahasına...
Vatanımızın her köşesinde fedakârlıkla ve cesurca görevlerini yerine getiren ve şehit olmuş öğretmenlerimiz, vatanın gerçek evlatları, öğretmenliğin ak alınlarıdır. "Beni öldürende yoktur din iman" diyerek sevgiyi ve birliği türkülerinde dile getiren Aybüke Öğretmen ve "Anne, baba, öğretmen olunca sizi yaşatacağım diyerek; görevi başında vatanın ilelebet yaşaması, genç beyinlerde ve yüreklerinde sevgi ,saygı, hoşgörü, devlete ve millete bağlılık tohumları ekmeye çalışan Torul'umuzun göz bebeği, canımız olan Necmettin Yılmaz Öğretmenimiz gibi şehit öğretmenlerimiz, bu kimliklerine canları pahasına sahip çıkmışlardır. Bizler de görevimizi yaptığımız her an bu kimliğin ve bize yüklediği sorumlulukların farkında olmalıyız.
Silahımız kalem, baş düşmanımız cehalettir. Asıl vazifemiz, Türkiye Cumhuriyetini ilelebet yaşatmak ve bunun için milli ve manevi değerlerimiz etrafında kenetlenmiş bir nesil yetiştirmektir. Unutmayalım ki, hammaddemiz insandır, hata yapma şansımız yoktur. Hatamızın, toplumun felaketi olacağı da ortadadır. Vatanımızın her köşesinde, her türlü zorluğa rağmen, bir kalbe daha dokunma gayretiyle fedakârca ve azimle çalışmak zorundayız. Türkiye'mizin yer aldığı bu zorlu coğrafyada başka bir seçeneğimiz de yoktur.
İyi biliyoruz ki Öğretmen; kültürüyle, bilgisiyle ve yaşayışıyla topluma örnek ve önder olan kişidir. Öğretmenlik ise yalnız 4 duvar arasında bir ders anlatma işi değil; insanı inşa, toplumu ihya etme işidir.
Mevlana'yı, Yunus Emre'yi, Hacı Bektaş-ı Veli'yi, Ahmet Yesevi'yi, Mimar Sinan'ı yetiştiren öğretmendir, Alpaslan'ı, Fatih'i, Yavuz'u ve Mustafa Kemal'i yetiştiren, Öğretmendir.
Her birimizin hayatında ufkumuzu genişleten ve silinmez izler bırakan öğretmen dokunuşları vardır. Bizler de bugün attığımız her adımda, söylediğimiz her sözde ve yaptığımız her işte meraklı gözleriyle bizleri takip eden çocuklarımızın olduğunu unutmamalı, işimizi yıllar sonra meyve verecek bir fidanı sulamak gibi şefkatle yapmalıyız. Bugün bu küçük fidanlara verdiğimiz her su, yarın ülkemizin umudu olacaktır. Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk'ün söylediği gibi "Yeni nesil, sizlerin eseri olacaktır."
Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin 101. yaşını geride bıraktığımız şu zamanlarda eğitimde yeni atılımlar söz konusu. 81 ilden öğrenci ve öğretmenler dâhil farklı tarafların katıldığı 10 yıllık uzun soluklu bir ihtiyaç analizi sonucunda ortaya çıkan Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli, içinde bulunduğumuz eğitim-öğretim yılında kademeli şekilde uygulanmaya başlanmıştır. Öğrencilerin gelişimlerinde beceriler üzerine yoğunlaşan bu yeni model ile eğitim-öğretim faaliyetleri daha etkili bir şekilde yürütülecektir. Öğretmenler Günü vesilesiyle, yeni maarif modelinin, eğitim camiamıza ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum.
Öğretmenlik, ölümsüz eserler bırakmaktır.
Öğretmenlik, yüzlerce binlerce çocuğa sahip olmak, onları teker teker tanımak, her birini çok sevmek, onlarla üzülmek ve onlarla sevinmektir.
Öğretmenlik, birbirinden farklı çocukların kalbine dokunmanın binbir anahtarına sahip olmaktır.
Bu kutlu yolda, bu mukaddes davada mesleğini hakkıyla icra eden, binbir anahtar sahibi siz çok kıymetli öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Gününü kutluyor; şehit olan öğretmenlerimiz ile vefat eden tüm öğretmenlerimize Rabbimden rahmet, emekli olanlara huzurlu hayat, tüm öğretmenlerime sıhhat ve afiyet diliyorum.
